Projelerİmİz
İnsan, varoluşundan itibaren üç ana konu üzerine hayatını tesis etmiştir. Beslenmek, barınmak ve bu koşulları sağladığında da üremek…
Barınma sorununu önce doğanın kendisine sunduğu mağara, kovuk vb. imkanları kullanarak çözmeye çalışmış insan. Alet kullanmaya başladıkça ilk yapı malzemeleri olarak taş ve ahşabı kullanmış. Yer üstünde kurduğu köylerde, birlikte yaşamaya başlamış. Birlikte yaşamaya başlayınca sadece barınma değil; topluluk olmanın gerekleri de ihtiyaç olarak karşısına çıkmaya başlamış. Dini yapılar, sağlık merkezleri, kütüphaneler, okullar, tiyatrolar, ufak üretim tesisleri (zeytinyağı, değirmen vb.) yapılmaya başlanmış. Yapı malzemeleri, işlenen madenlerle birlikte gelişmeye, gelişen temel bilimlerle birlikte de daha estetik şekiller de kullanılmaya başlanmış. Böylece fonksiyonel gerekleri içeren barınma ve yapılaşma olgusu, estetik kaygıların kucağında buluvermiş kendini. Zaman içerisinde kurulan ve genişleyen devletlerin gücünü simgeleyen anıtsal yapılar da zamana meydan okumaya adamışlar kendilerini. Ham madde bollaşıp bilim geliştikçe insan üretmek zorunda olduğunu kavrayarak ve bu defa da yoğun insan gücü kullanarak üretim yapacağı binaları inşa etmeye başlar. Bu yoğun insan gücünün barınacağı şehirleri inşa etmek bunu takip eder. İnsan çoğaldıkça şehirlere sığmaz olur. Teknolojinin de yardımı ile yataya değil göğe yükselen düşey yapılar hayatına girer insanın. Kaynakların kısıtlı olduğunu fark eden, liberal ekonomi ile ile birlikte paranın gücünü keşfeden insan, ekonomik açıdan geniş bir skalada inşa etmeyi sürdürür.
Günümüzde de bilimin, teknolojinin desteği ile gücünün zirvesindeki insan, inşa etmeyi sürdürüyor. Artık kriterler belirlenmiş durumda: Fonksiyonel, estetik, zamanın etkilerine karşı dirençli, teknolojik, ekonomik…
Orkut Ersezgin İnşaat olarak, 20 yıldır inşa ediyoruz. İnsanın ihtiyaçlarını anlayarak, bilim ve teknolojinin sağladığı imkanlar ile birleştirmeye, fonksiyonel, estetik ve mühendisliğin gereği optimum ekonomik kriterlere sahip yapıları üretiyoruz. Üretirken öğrenmeye ve gelişmeye devam ediyoruz. Bir nevi biz de ürettiklerimiz ile birlikte yaşıyoruz. Yaptığımız işin önemini biliyor, titizleniyor, bundan keyif alıyoruz. İnsanların yüzlerine yerleşen gülümsemenin, heyecanla çırpınan kalplerinin bizde yarattığı etki, ekonomik modellerle açıklanacak türden bir şey değil. Çok daha insani, bizi anlatan bir duygu. Bu duyguya tutkuyla bağlıyız ve bu tutkunun peşinde üretmeye devam edeceğiz. Sizlerle, sizin için…